15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi, birçok insanın hayatında derin yaralar açtı. O gece, vatanı uğruna canını feda eden kahramanlardan biri de Yunus Uğur'du. 27 yaşındaki Yunus, o dönemde hayatının en önemli dönüm noktalarından birine hazırlanıyordu. Aynı zamanda düğün hazırlıkları yapan genç adam, geleceğe dair büyük umutlar besliyordu.
Yunus Uğur, İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan bir semtte, sevgi dolu bir aile ortamında büyüyen bir gençti. Ailesi, onu her zaman vatansever bir birey olarak yetiştirdi. Genç yaşta Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine sahip çıkma bilincine sahip olan Yunus, genç yaşta askere gitme hayalini hep içinde sakladı. 15 Temmuz gecesi, tüm Türkiye’nin iradesine karşı gerçekleştirilen darbe girişimi esnasında, FETÖ mensubu darbecilere karşı gelişi güzel yapılan saldırılara göğsünü siper etti. Vatanı için gözünü kırpmadan canını verdi.
O gece gençlerin vatanseverliği ve cesareti, birçok insanı etkiledi ve Yunus Uğur gibi birçok genç, olayların seyrine tanıklık etti. Yunus, o gece Çengelköy’de dostlarıyla birlikte toplanmış, darbe girişiminin anlamını tahlil ederken, hem kendisi hem de geleceği için büyük hayaller kuruyordu. Onun en büyük hayali, sevdiği kadınla bir ömür boyu mutlu olmaktı. Düğün hazırlıkları arasında geçen günlerde yeni bir hayata adım atmaya hazırlanıyordu. Ancak o gece, her şeyin seyrini değiştirecekti.
15 Temmuz gecesinde Yunus’un yaşadığı mekân, bir anda karanlığa büründü. Tankların ve silahların sesi, yaşam alanlarını tehdit eden bir kabus gibi çökünce, o da diğer gençler gibi sokaklara döküldü. Yunus, “Ben buradayım” diyerek cesaretle darbecilere karşı durdu. Savaşanlarla birlikte olmanın verdiği bir heyecanla, o anın tarih olduğunu biliyordu. Ancak, kalabalığın üzerinde yükselen bir keskin nişancı, kurşunlarını peş peşe sıraladığında, Yunus'un masum kalbi daha fazla dayanamadı. Genç yaşında tüm hayalleri yarım kaldı. Düğün hazırlığında olduğu kadın ve ailesine bir daha kavuşamayacaktı.
Yunus'un birkaç gün önce düğün alışverişlerine başlamış olması, onun hayallerinin ne kadar somut olduğunu gösteriyordu. Aile büyükleri, onların mutluluğunu görmek için sabırsızlanmakta, yakın arkadaşları ise “Bütün düğünleri bir arada yaparız” diyerek aralarındaki dostluğu pekiştiriyordu. İşte o umut dolu günde, Yunus'un yaşamı sonsuza dek değişti.
15 Temmuz'un ardından Türkiye genelinde birçok insan, o geceyi unutamıyor. Yunus Uğur’un fedakarlığı, toplumda ciddi bir farkındalığı beraberinde getirdi. Özellikle genç nesil, onun mücadelesine tanıklık ettikçe, vatan sevgisinin önemi bir kez daha hatırlanıyor. Düğün hazırlıklarında olan bir gencin aniden şehit olması, pek çok kişiye derin bir acı bıraktı. Artık onun anısına sahip çıkmanın, ona vefa borcu olduğunu biliyorlar.
Yunus Uğur’un hayatı, yalnızca kendisi için değil, her Türk genci için bir ders niteliğindedir. Onun mücadelesi, özgürlüğü ve vatanı koruma refleksi, gelecekteki nesiller için bir örnek teşkil etmektedir. 15 Temmuz'u unutmamak ve unutturmamak, aynı zamanda şehitlerimize bir borçtur. Yunus gibi bu topraklar için canını vermeye hazır binlerce gencin hatırasını yaşatmak, her birimizin sorumluluğudur.
Sonuç olarak, Yunus Uğur sadece bir şehit değil, aynı zamanda gençlerin umudu ve vatanseverlik sembolüdür. 15 Temmuz, onun gibi nice insanın fedakarlıklarıyla dolu bir gecedir. Bizler de bu gecenin anısını yaşatmalı, onun hayallerini gerçekleştirmek için azami gayret göstermeliyiz. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar ve özgürlüğümüz, şehitlerin fedakarlıkları sayesinde var olmuştur.