Alparslan Türkeş, Türk siyasetinin önemli isimlerinden biri olarak bilinirken, 28. ölüm yıl dönümünde anılıyor. 4 Kasım 1997 tarihinde hayatını kaybeden Türkeş, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucusu ve lideri olarak Türk siyasi tarihine damgasını vurmuş, ideolojisiyle birçok insanın hayatını etkilemiştir. Bu yıl, diğer yıllardan farklı olmayarak, kendisine olan özlem ve bağlılıkla çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917'de Kıbrıs'ın Lefkoşa şehrinde dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Kıbrıs’ta başladıktan sonra, Türkiye’ye gelerek İstanbul Üniversitesi’nde hukuk okudu. II. Dünya Savaşı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katıldı ve savaş sonrası, Yüzbaşı rütbesiyle Kore Savaşı’na katıldı. Savaş yıllarında edindiği tecrübeler, ilerideki siyasi kariyerinin de temellerini oluşturdu.
1960'ların başında, politikaya atıldıktan sonra, 1961 nămında Adalet Partisi'ne katıldı. Ancak 1965 yılında, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin (CKMP) Genel Başkanı olmasıyla Milliyetçi harekete adım atmış oldu. 1969 seçimlerinde MHP'nin kuruculuğunu üstlendi ve bu parti ile birlikte milliyetçi duyguların Türkiye siyasi hayatında daha fazla yer etmesini sağladı. 1980'li yıllarda ise ülkede yaşanan siyasi karmaşa sonrası gerçekleştirilen askeri darbe neticesinde, gözaltına alındı. Ancak sonrasında siyasi hayatına döndü ve 1987 genel seçimlerinde MHP'yi temsil etti.
Alparslan Türkeş, 4 Kasım 1997 tarihinde, İstanbul'daki hastanede hayata gözlerini yumdu. Vefatı, hem sevenlerini hem de siyasi anlamda kendisine karşıt olanları derinden etkiledi. Ölümünden sonra, kendisine duyulan özlem ve saygı daha da arttı. Türkeş’in cenazesi, 7 Kasım 1997’de Ankara’daki Anıtkabir’de yapıldı. Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anısına yapılan bir türbe olup, burada Türk milletinin değerlerine olan bağlılığı simgeliyor. Ayrıca, 1998 yılında, Alparslan Türkeş’in naaşı, daha sonra, Gölbaşı'nda yapılan bir caminin içine yerleştirildi. Bugün, Türkeş’in mezarı, Gölbaşı'ndaki Türk Şehitliği'nde bulunmaktadır.
Türkeş’in vefatı, MHP ve milliyetçi camia için büyük bir kayıp olarak görülürken, onun fikirleri ve idealleri, bugünkü politik ortamda hâlâ etkisini göstermektedir. Milliyetçi düşünce, Türkeş’in bıraktığı mirasla şekillenmeye devam ederken, onun anısına düzenlenen anma etkinlikleri, toplumsal bellek açısından büyük önem taşır.
Her yıl düzenlenen anma etkinlikleri, yalnızca siyasiler tarafından değil, aynı zamanda akademik çevreler ve vatandaşlar tarafından da katılım görmektedir. Alparslan Türkeş’in fikirleri, genç nesillere aktarılmakta ve onun fikir dünyasını anlamak üzere çeşitli paneller ve konferanslar düzenlenmektedir. Bu tür organizasyonlar, Türkeş’in siyasi görüşlerinin yanı sıra, Türk milliyetçiliğinin tarihsel gelişimi hakkında da bilgi sağlamaktadır.
Son yıllarda, Alparslan Türkeş'in hatırasını yaşatmak amacıyla birçok etkinlik ve organizasyon düzenlenmektedir. Bu bağlamda, anma günlerinde yapılan yürüyüşler, sempozyumlar ve edebi programlar, onun Türk milletine katkılarını yeniden değerlendirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, sosyal medya üzerinde de çeşitli kampanyalar düzenlenmektedir. Hashtag'ler ve paylaşımlar ile Türkeş'in ideallerine sahip çıkanlar, onun anısını koruma çabası içinde oluyorlar.
2023 yılında yapılan anma etkinlikleri, yine coşkuyla gerçekleştirilirken, Türk milliyetçisinin tarihinde önemli bir yere sahip olan Alparslan Türkeş, unutulmadığını bir kez daha göstermekte. MHP’nin bugünkü yöneticileri ve destekçileri, Türkeş’in mirasına sahip çıkarak, onun ilkelerini ve ideolojisini yaşatmaya devam etmektedir. Alparslan Türkeş'in anısı, Türkiye'nin siyasi tarihinin en derin noktalarından biri olarak, siyasi partiler ve toplum tarafından her zaman hatırlanacaktır.
Tüm bu sebeplerle, Alparslan Türkeş’in vefatının 28. yılı, yalnızca bir anma değil, aynı zamanda onun bıraktığı mirasa sahip çıkma, fikirlerini tartışma ve geleceğe taşıma anlamında önemli bir gün olarak kaydedilmektedir. Bu anma gününde, tüm Türk vatandaşlarının, Alparslan Türkeş’in fikirlerine ve onun mirasına sahip çıkması, Türk milliyetçiliğini daha ileri taşımak adına büyük bir adım olacağı düşünülmektedir.