İş dünyasında sıkça rastlanmayan fakat son derece dikkat çekici bir olay, İstanbul’da meydana geldi. Genç bir iş insanı, kendisiyle ilişki yaşayan bir kadın tarafından kurulan tuzak sonucu büyük bir kayba uğradı. Aşk hikayesinin tehlikeli bir boyuta dönüşmesi, başından geçen korkunç olayla birlikte, dolandırıcılık ve şiddetin birleşen yüzünü ortaya koydu.
38 yaşındaki iş insanı, sosyal medya üzerinden tanıştığı 28 yaşındaki bir kadınla bir ilişkiye başladı. İlk başta her şey aşk dolu bir hikaye gibi görünse de, zamanla kadın, iş insanının güvenini sarsmaya başladı. Kısa sürede, kadının abartılı beklentilerini karşılamak için harcamalar yapan iş insanı, ilişkideki sevgi ve bağlılığın gerçek dışı olduğunu anlamakta gecikti. Birkaç hafta süren bu rahatlama sürecinden sonra, kadın, iş insanının parasına göz dikti. Olay, gezmekte oldukları bir restoranda kadının yanına birkaç adamı çekmesiyle çığırından çıktı. İş insanı, o kadınlardan hiç hoşlanmadı ve durumu sessizce idare etmeye çalıştı. Ancak, beklenmedik bir anda, bu adamlar fiziksel şiddet uygulamaya başladı. Onlara karşı koymaya çalıştığı sırada, iş insanı ağır yaralar aldı ve hem psikolojik hem de fiziksel bir kargaşanın ortasında kaldı.
Olayın şiddet içeren kısmı sona erdikten sonra, kendisine acı veren bu durumla başa çıkmaya çalışan iş insanı, kadının niyetinin yalnızca şiddet değil, aynı zamanda dolandırıcılık olduğunu fark etti. Genç kadın, onu yaralayan kişilerle önceden anlaşmış gibi görünüyordu. Olay sonrası iş insanına hitap eden kadın, "Açık komisyon olarak bana bir miktar para göndermen gerek" dedi. Aksi halde, olayı polise bildireceğini ve iş insanının itibarıyla oynamaktan kaçınmayacağını ima etti. Bedelinin bir kısmını, bankanın hesaplarına dökmek zorunda kalan iş insanı, dolandırıcılığın mağduru haline geldi. Kaçan zamanında da kendisine sunulan şiddetin derin izleri, ruhunda ve bedeninde kaldı. Ayrıntılı ifadesinde, salyangoz gibi ilerleyen bu ilişki nedeniyle kaybettiği tüm özgüvenini, sosyal hayatındaki canlanmayı ve bulunduğu sektördeki itibarını yeniden kazanmayı umutsuzca sorguluyordu.
Bu olay, yalnızca bir iş insanının aşk macerasının sona ermesiyle sınırlı değil. Aynı zamanda toplumun dikkat etmesi gereken birçok olayı gözler önüne seriyor. Dolandırıcılık konusunda pek çok insanın maalesef ki karşılaştığı olaylar, toplumda artan bir sorun haline geliyor. Uzmanlar, dolandırıcılığa karşı dikkatli olunması gerektiği konusunda sürekli uyarıda bulunuyor. Hem aşkta hem de ticarette duygusal bağların kurbanı olmamak için sağlıklı ilişkilerin ve dikkatli bireyselliğin önemini vurguluyorlar.
Sonuç olarak, güven duygusu üzerine inşa edilen her ilişki, dışarıdan gelen tehditlerle zedelendiğinde yıpranır. Bu konuda daha fazla eğitim ve bilinçlenme, dolandırıcılık gibi kötü niyetli eylemlerle başa çıkmada anahtar rol oynamaktadır. İnsanların gerçek bir ilişki arayışında daha temkinli olmaları, önlerindeki pek çok belirsizliği aydınlatabilir. Olayın ardından, iş insanının yaşadığı travmanın ve kayıpların yanı sıra, toplum olarak bu tür durumlara dair bilinçlenme ve tedbir konusunda neler yapabileceğe dair de ciddi sorgulamalar baş göstermektedir.
Bu tür dolandırıcılık hikayelerinin sonuna yaklaşırken, dikkatli olmak ve sağlıklı sınırlar koymak her bireyin sorumluluğundadır. Bu olay bir hatırlatma niteliğinde; dolandırıcılar için risk, vakit ve olanak yaratmamak adına daha fazla önlem alınmalıdır.