Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın çalkantılı Türkiye tarihinde çığır açacak bir çağrıda bulundu ve PKK’ya silah bırakma ile beraber kendini feshetme çağrısında bulundu. Bu çağrı; Suriye, Irak, ABD ve Almanya gibi kritik dünya güçlerinden olumlu tepkiler almakla kalmayıp, PKK/YPG ve PKK/PYD elebaşlarına da hitap etti.
Öcalan'ın çağrısı özellikle Suriye Demokratik Güçleri (SDG) elebaşı Mazlum Abdi tarafından değerlendirildi. SDG’yi terör örgütü PKK/YPG’nin oluşturduğunu belirten Abdi, bu çağrının ''Suriye'deki Kürtlerle ilgili olmadığını, Türkiye'nin iç politikasıyla ilgili olduğunu'' ifade etti. Ancak Abdi, bu çağrının kendilerine de etkisi olacağını dile getirdi; ''Çağrı doğrudan bizim bölgemiz için değildi. PKK ile Türkiye arasındaki ilişki ve barışın sağlanması, bölgemiz üzerinde de etkili olacaktır." dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, çağrıyı memnuniyetle karşıladıklarını ve ''Süreci başarılı kılmak için her türlü rolü oynamaya hazırız" dedi.
Abdullah Öcalan’ın çağrısına ABD’den de olumlu bir karşılık geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, bu gelişmenin ''Türk müttefiklerimizin ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki DEAŞ karşıtı ortakları konusunda rahatlamasına yardımcı olacağını'' ve sorunlu bölgeye barış getirebileceğini belirtti.
Alman Hükümeti de memnuniyetle karşıladıkları bu mesajla birlikte, 'PKK'nın eylemlerinin çok fazla can kaybına yol açtığı' ve bu çağrının şiddetin aşılması için bir fırsat sunduğunu belirtti.
Silah bırakma çağrısı, çeşitli ülkeler ve gruplar tarafından farklı şekillerde yorumlansa da genel olarak olumlu bir hava yaratmıştır. Bu çağrının, çözümsüz gibi görünen birçok soruna çözüm olabileceği beklentisi, bölgede umut yaratmıştır. Son zamanlarda gerilimin tavan yaptığı Ortadoğu, belki de yıllardır süren çatışmaların sona erdiği bir döneme doğru ilerliyor. Bu, bölgenin ve tüm dünyanın barışına katkı sunabilir.